Blogger tarafından desteklenmektedir.

Yazıcılar

4 Ağustos 2013 Pazar

  Yazıcıların Yapısı ve Çalışması

Nokta vuruşlu yazıcılar, kâğıt üzerinde bir karakteri belli sayıda nokta kalıbıbasarak oluşturur. Baskıkalıplarıyazıcının belleğinde tutulur. Bir karakter basılacağızaman kalıp bellekten alınır, daha sonra da yazma kafasına iletilir. Yazma kafasıüzerinde bulunan iğneler, alınan karaktere bağlıolarak şerit üzerine baskıyapar.

1. Şerit (Kartuşüzerindeki Siyah Bant) 
2. Adım Motor (Yazma Kafasınıhareket ettirir.)
3. Yazma Kafası( Üzerinde iğneler bulunur)
4. Güç Kaynağı(Sisteme enerji sağlar)
5. Silindir (Kâğıdıhareket ettirir.)
6. Kâğıt (Çıktıalınacak form)

Nokta vuruşlu yazıcılarda iki tür yazma kafasıkullanılır. Bunlar; manyetik ve
elektromanyetik esaslara göre çalışan yazma kafalarıdır. Her ikisinin de çalışma mantığı aynıdır ve iğnenin şerit üzerine vurmasınısağlamaya yöneliktir. Fakat manyetik yazma kafaları daha hızlı olduğundan daha profesyonel basım işleri yapan yerlerde kullanılmaktadır.


Nokta Vuruşlu

Nokta vuruşlu yazıcılar çoklu kopyalara ve sürekli formlara ihtiyaç duyulan, zorlu koşullarda çalışmaya uygun yazıcılardır.  
Nokta vuruşlu yazıcılar aynı zamanda farklı boyutlarda kağıt kullanımına izin veren yazıcılar içinde kullanım maliyeti en düşük olan yazıcılardır. Özellikle muhasebe işlemlerinde fatura kesimlerinde kullanılan nokta vuruşlu yazıcıların en önemli özelliği, tek baskı işleminde birden fazla kağıda aynı anda baskının sağlanmış olmasıdır. 
Tüm teknoloji satış noktalarında sergilenen ürünlerin en temel özellikleri ve dikkat edilmesi gereken hususları şöyledir; 
Nokta vuruşlu yazıcılar boyutu anlamında 80 ve 136 kolon ayrımında adlandırılır. 80 kolon yazıcılar klasik A4 kağıtlarına, 136 kolon yazıcılar ise A3 boyutundaki geniş kağıtlara baskı sağlar. 
Ayrıca cps kavramı (charachter per second) nokta vuruşlu yazıcının saniyede bastığı nokta sayısını simgeler. Hızı ile ilgili netliğe ulaştığınız bu özellik, nokta vuruşlu yazıcı tercihinizde önemli bir konudur. Sık fatura baskısına ihtiyacınız olan bir firma ya da tüketici iseniz, daha ust cps özelliğine sahip yazıcılara ihtiyacınız var demektir. 
Nokta vuruşlu yazıcılar pazarında, en etkin markalar, Oki, Epson ve Panasonictir. Her markanın etkin ürünleri, tüketici ihtiyaçlarına yönelik fırsatları mevcuttur. 
Nokta vuruşlu yazıcı tercihinizde kalite, hız gibi faktorlerin yanında kaç kopya baskıya ihtiyacınız oldugu da önemlidir. Temel ürünlerin baskı özelliği aynı anda 1+3 sayfaya yöneliktir. Kısacası baskı işlemi aynı anda 4 sayfaya yapılmaktadır. Daha çok kopya ihtiyacına yönelik Epson markasının ürünleri de mevcuttur. 
Muhasebe Bölümlerinin etkin kullandığı ürünler, yıllardır nokta vuruşlu yazıcılar kaldırılacak duyumlarına ragmen, hala pazarın önemli konumunda olan bir pazarın temsilcisidir.


Inkjet adıyla da bilinen mürekkep püskürtmeli yazıcılar, özellikle evkullanıcıları arasında oldukça yaygın. En büyük avantajları ise, nokta vuruşlu modellere göre daha sessiz çalışmaları ve fotoğraf kalitesinderenkli baskı yapabilmeleri.

Mürekkep püskürtmeli renkli yazıcılar, son yıllarda düşük maliyetlerini korumayı başararak fotoğraf kalitesinde baskı yapabilme yeteneği kazandılar. Böylece Inkjet teknolojisi de, özellikle ev ve ofislerde ençok kullanılan teknoloji haline geldi.

Mürekkep püskürtmeli yazıcı dendiğinde, farklı üreticilerin geliştirdiği farklı teknikler söz konusu olmaktadır. Ancak temel mantık hepsinde aynıdır. Baskı işleminin gerçekleşmesi için sıvı mürekkeple doldurulmuş kartuşlar kullanılır. Özel yazma uçları, gerekli mürekkep miktarını ayarlar ve kağıt üzerine püskürtülmesini sağlar. Bahsettiğimiz bu uçlar,elektronik sinyaller ile çalışan bir dizi mikro tüp parçalarından oluşmaktadır.


Lazer

Lazer yazıcıların en temel prensibi statik elektriklenmedir. Statik elektrik iki yalıtkan nesne arasında oluşan elektriksel potansiyel olarak açıklanabilir, balonla insan vücudu arasındaki veya yün kazağımızı çıkarırken saçlarımızda meydana gelen elektriklenme static electricy e örnek olarak verilebilir. Zıt elektrik yüklü atomların birbirini çekmesi gibi zıt yüklü statik elektrik alana sahip nesneler de birbirini çekim kuvveti uygularlar.
Lazer yazıcı
Lazer yazıcılar statik elektriklenmeyi geçici bir yapışkan olarak kullanırlar. Laser printer sisteminin çekirdek elemanı fotoreseptördür. Fotoreseptör genelde dönen bir silindir veya davul biçimindedir. Fotoreseptör silindir ışık fotonları ile deşarj edilen bir yapıya sahiptir. Üzerine yüksek miktarda düşen ışık fotoreceptor drum un iletken bir yapı kazanmasını sağlar.
Laser yazıcı diyagramı
Silindir – Drum
Silindir öncelikle şarj korona teliyle bir elektrik akımı verilir pozitif elektrik yüküyle yüklenir. Fotoreseptör silindir döndükçe üzerine ince lazer ışını düşen bölgeleri deşarj olur yani bu noktalar elektrik yükünü boşaltır. Bu elektriksel deşarj olayı sayesinde fotoreseptör silindir üzerinde yazdırılmak istenilen harf, karakter ve resimler oluşturulmuş olur.
Lazer yazıcılar
Bu aşamadan sonra fotoreceptor silindir pozitif yüklü siyah tozdan oluşan bir toner ile kaplanır. Tonerden verilen mürekkep tozu pozitif yüklü olduğu için fotoreseptör silindirin deşarj edilmiş bölgelerine statik elektriklenme ile yapışacaktır. Ancak bu pozitif yüklü tozlar fotoreseptörün pozitif yüklü bölgeleri tarafından itilecektir.
Siyah toz silindir üzerine yapıştıktan sonra silindir kağıdı döndürmeye başlar. Kağıt döndürülmeye başlanmadan önce silindir corona teli aracılığıyla negatif yüklenir. Elektrostatik elektriklenme sonucu kağıt silindire yapışır ve silindir üzerindeki siyah tozu alır böylece yazı kağıt üzerine aktarılmış olur. Kağıdın silindirden ayrılabilmesi için silindir corona teli ile deşarj edilir.
Fuser
Son olarak kağıt bir kısım ısıtıcı silindirden oluşan fuserin içinden geçer. Fuser kağıdın liflerini ısıtarak dağınık kalan toner tozlarını eritir. Fuser aynı zamanda kağıdın çıkışa doğru ilerlemesini sağlayarak çıktıyı almamızı sağlar. Yeni yazdırılmış kağıdın sıcak olmasının sebebi fuserdir.
Lazer yazici fuser

Yazıcıların Bağlantıları

Paralel İletişim Portu
Paralel port ilk defa IBM bilgisayarlarında seri iletişime altrenatif olarak kullanıldı. IBM mühendisleri o günlerde, seri iletişimin birim zamanda 1 bit ile sınırlı olmasının hızlı cihazlar için yeterli ve uygun olmadığını düşünmekteydiler. Standart paralel port geriye dönük uyumluluk sağlayacak şekilde geliştirildi.
Paralel port seri iletişime göre hızlı olmasına rağmen, modern standartlara göre yavaş kalmaktadır. Standart paralel port, iletişimindeki maksimum bilgi akış değeri saniyede 150 kilobayt?tır. Bilgisayardaki standart paralel iletişim aynı zamanda yazılım ve işlemcinin gücüyle ilişkilidir.
Paralel port iki yönlü bilgi akışını gerçek anlamda gerçekleştiremediği için geri atılmıştır. Tek yönlü iletişim, basit çizgi yazıcıları ve nokta matris yazıcıları için kabul edilebilirdir.
IEEE 1284 Standart
1991 yılında bir grup yazıcı üreticisi, IEEE?ye, bilgisayarlar için geriye dönük uyumlu ve iki yönlü iletişimi sağlayan, yüksek hızlı bir paralel port geliştirmeleri için komite kurmaları önerisinde bulundular. Komitenin adı IEEE 1284 olduğu için standartın adı da IEEE 1284 oldu. Bu standart aşağıdaki özelliklere sahiptir:
  • Compatibility, nibble, byte, EPP ve ECP gibi beş ayrı mod destekleme
  • Bilgisayar ve yazıcının ikisininde desteklediği modların ortaya çıkarılması
  • Standart fiziksel arayüz (kablo ve bağlayıcılar)
  • Standart elektriksel arayüz (empedans uyumu ve sonlandırmalar)
Bilgi transfer hattı, bir adet olduğu için IEEE 1284'teki bütün bilgi transferleri yarı iki yönlüdür (half-duplex). Birim zamandaki bilgi transferi sadece bir yöne doğrudur.
Paralel Bağlantılar, Kablolama ve Elektriksel Özellikler
Paralel port için gerçek bir kablo standardı olmamasına rağmen, bir tarafınada DB-25 bağlayıcısı diğer tarafında da 36 iğneli "centronics" bağlayıcısı bulunan kablo, yazıcı kablosudur. Yazıcı kablosunun elektriksel özellikleri ve iç yapısındaki teller hakkında genel bir teknik yoktur. Pratikte yazıcı kablosunun 6 feet uzunluğundaki iletişim hattı için 150 KBps taransfer hızı destekleyecek şekilde tasarlanmış olması beklenmektedir. Fakat farklı transfer modları için aynı kablo güvenli bir iletişim sağlamayabilir. 10 metre büyüklüğündeki mesafelerde, güvenli bir iletişimin olabilmesi için IEEE 1284 onayı olan kablolardan kullanmanız gerekmektedir. Kablo boyu uzadıkça transfer hızı düşecektir.
Paralel port kablosunu yazıcı ve bilgisayara bağlamak çok kolaydır. DB-25 könnektörü olan tarafını bilgisayara, "centronics" bağlaycısı olan tarafını da yazıcıya bağlamanız yeterlidir.
USB Yazıcılar
Yeni yazıcılar USB bağlantısını kullanarak bilgisayarınızın herhangi bir USB portuna bağlanarak kullanılabilirler. USB yazıcılar genellikle USB kablosu ile gelirler. Eğer yazıcı aldığınızda yanında USB kablosu yoksa, kendiniz bu kablodan satın alabilirsiniz.
 
Dikkat etmeniz gereken nokta kablonun bir tarafında USB A tipi bağlayıcı, diğer tarafında ise USB B tipi bağlayıcı olmasıdır. USB kablosunun A tipi bağlayıcının olduğu tarafı bilgisayarınıza, B tipi bağlayıcının olduğu tarafını yazıcınıza takarak bağlantı yapınız.
FireWire Yazıcılar
Bazı yazıcılar USB bağlantısı yerine ek olarak FireWire bağlantısı bulundururlar. FireWire bağlantıları USB bağlantısına benzemekle beraber, daha hızlı biilgi transfer hızına sahiptir. Bir tarafında FireWire bağlayıcısı, diğerinde ise USB A tipi konnektör olan kablolar kullanılarak bilgisaya bağlanırlar.

777 Kuralı

777 KURALI

BAŞARILI BİR HAZIRLIK İÇİN İPUÇLARI
*        Planlama
Sunuşunuzu planlayın, hazırlığınızı hızlandırın.
*        Hedefler
Bilgilendirmek, eğitmek, ikna etmek, eğlendirmek  Hangisi?
*        Dinleyici
Kime hitap ettiğinizi bilin.

Dosya Yönetim Sistemi

DOSYA YÖNETIM SISTEMI

İşletim sisteminin dosyalarıorganize etme ve yönetme için ne kullandığınıgösteren
ifadedir. Dosya verilerin toplandığıbirimlerdir. Sanal olarak bilgisayar bütün verilerini dosya olarak saklar. Bir çok dosya tipi vardır. Program dosyaları, veri dosyaları, text dosyalarıgibi… Dosya sistemi adıverilen bir yol ile işletim sistemi dosyaların içindeki bilgileri organize eder. Genelde işletim sistemleri hiyerarşik dosya yönetim sistemini kullanır. Bu sistem ağaç yapısıadıverilen klasörler içerisinde dosyalarıorganize eder. Bu klasör sisteminin başlangıç noktasıkök dizindir (root directory, C:\>). Sistem içerisindeki veri kümeleri dosya (kütük) olarak adlandırılır. Bu nedenle ikincil bellekler daha genişanlamıyla giriş/çıkışbirimleri (HDD, CD-ROM, Flashdisk v.s.)
üzerinde tutulan verilerin yönetimi dosya yönetimi kapsamında ele alınır.
Dosya yönetim sisteminin temel işlevleri üç maddede toplanmıştır:

1 -Mantıksal dosya yapılarından fiziksel yapılara geçişin sağlanması.

2 - İkincil belleklerin verimli kullanılmasınısağlanması.

3 - Dosyaların paylaşılması, korunmasıve kurtarılmasıile ilgili araçların


1.FAT Dosya Yönetim Sistemi

FAT (File Allocation Table –Dosya Yerleşim Tablosu-) Nedir
?

Dosya yerleşim tablosu ( FAT ), bir diskte bulunan dosyalara ait bilgilerin kayıtlı olduğu alanları belirtmeye yarar. Bir başka deyişle FAT, bir diskin haritası gibidir.

FAT Nasıl Çalışır?

Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya yerleşim tablosu - adlı bir sistem kullanırlar.Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster", küme isimli parçalara ayrılır ve hangi dosyaların bu cluster parçalarından hangilerine yerleştiği, hangi cluster parçalarının boş, hangilerinin dolu olduğu gibi bilgiler FAT üzerine yazılır. İşletim sistemi de herhangi bir dosyaya erişim yapmak istediğinde dosyayı bulmak için FAT üzerine yazılan bu bilgilerden faydalanır.

FAT Çeşitleri (FAT16, FAT32, VFAT)

FAT 16: 

DOS, Windows 3.1 ve OS2 sürümü öncesi Windows 95 işletim sistemlerinin kullandığı dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi olduğundan dolayı bir takım eksikleri ve dezavantajları bulunmaktadır. Bunlardan ilki kök dizininin (root) sınırlandırılmış olmasıdır. FAT16 sisteminde açılıştaki primary bölüme ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü cluster içinde yer almazlar ve sayısı belli olan sıralı sektörlerde tutulurlar. Bu sayının belli olması kök dizine yapılacak eklentilerin belli bir sınırı olması sonucunu doğurur. Kısaca alt dizinleri istediğiniz kadar uzatabilmekle birlikte: Birincisi, FAT16 bölümlerdeki kök dizinde belli uzunlukta girişle
sınırlandırabilirsiniz. İkincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adıüstünde 16 bit olduğundan adreslenebilen maksimum cluster sayısı 65525’tir ve bu cluster’larin maksimum boyutu 32KB olabilir (aslında cluster sayısı 65536 olmalıdır ama bazıları özel amaçlar için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha büyük olamayacağı sonucuna götürür. Üçüncüsü, FAT16 elindeki bos sabit disk ya da partisyon alanını bir şekilde elindeki bütün cluster’lara dağıtmak zorundadır. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye başladıkça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya yahut dosya parçasını taşıyabilirler.

Sanal Dosya Yerleşim Tabloları(Virtual File Allocation Tables – VFAT) :

Windows 95 ve NT nin kullandığı dosya sistemi.Kısa bir süre sonra yerini FAT32 ye bırakmıştır.

FAT 32: 

Windows 95, OS2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafından tanınıp kullanılabilen ve FAT16’dan daha gelişmiş bir dosya sistemidir.
 İlk olarak FAT32’de herhangi bir kök dizin sınırlaması yoktur.
 İkinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanır. Bu sayede herhangi bir disk ya
da partisyon FAT32 altında 2 TerraByte (yaklaşık 2000 GB) uzunluğunda olabilir.
 Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarını ufak tutarak boşalan israfını
azaltır. FAT32 altında tek bir dosyanın erişebileceği maksimum boyut 4 GB ile sinirlidir.

2. NTFS Dosya Yönetim Sistemi

NTFS Nedir?


NTFS (New Technology File System –Yeni teknoloji dosya sistemi-); Windows NT ve devamı olan Windows 2000, XP tarafından desteklenen bir dosya sistemidir.

NTFS Nasıl Çalışır?

NTFS, dosya konumlarını FAT sistemindeki gibi bir ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table –Ana dosya tablosu-) dosyanın yerleştiği konumları ve diğer bilgileri her cluster’in içinde ayrıca saklayarak daha güvenilir bir yapı sunar. Ancak bu
arada oldukça geniş bir disk haritası oluşturur ve bu bilgiler önemli bir yer kapladığından dolayı400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS kullanılması önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows 2000 işletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasının gerektirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda daha çok disk güvenliği, stabilitesi ve performansıyla ilgili iyileştirmeler içerir ve özetle şu artı özelliklere sahiptir:

 Dosya konumlarıyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha güvenli bir dosya sistemi yapısı sunar.
 Cluster boyutu partisyon boyutuyla sinirli değildir ve 512 byte değerine kadar 23 ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyaların parçalanmasını azaltarak hem bos alanın verimli kullanılmasını, hem de özellikle yüksek kapasiteli sabit disklerde performans artışını beraberinde getirir.
 Yaklaşık 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyaları destekler.
 ACL (Access Control List, Erişim kontrol listesi) özelliği sayesinde sistem yöneticileri tarafından hangi kullanıcıların hangi dosyalara erişebileceği ile ilgili kısıtlamaların koyulabilmesini sağlar.
 Bütünleşik dosya sıkıştırma özellikleri içerir.
 Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynaklı dosya isimlerini destekler. Unicode, dosya isimlendirilmesi sırasında karakterlerin tanımlanması için ikilik sistemde kodlar kullanılmasını öngören bir standarttır. Bu standarda göre Unicode kullanılarak verilmiş olan dosya isimleri Unicode kullanabilen dosya sistemleri tarafından tam olarak nasıl hazırlanmışlarsa şekilde görünürler (örneğin Japonca
yahut Arapça gibi). NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyaları okuyabilirler (Windows NT FAT16’yi, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan Windows 95, 98 ve DOS gibi işletim sistemleri NTFS bölümlerini göremezler, dolayısıyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar. Bu nedenle sisteminizde örneğin FAT32 altına kurulmuşbir Windows 98 ve NTFS partisyona kurulmuş olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona kurulu olan Windows 98’e ait dosyaları görebildiği ve bu sürücüye bir isim verebildiği halde, Windows 98 NTFS altındaki Windows 2000 dosyalarını göremeyecek ve bu partisyonu bir disk gibi algılayamayacaktır. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir sürücü ismi vermez. 

Bios

  Bios’ Un İşlevi

BIOS (Basic Input-Output System) kelimesinin anlamı ‘Ana giriş-çıkış sistemi’dir. BIOS içerisinde sistemin ilk açılışını gerçekleştirmek için yeterli derece bilgi yer alır. Açılış sırasında BIOS tarafından yapılan ilk iş CMOS bilgilerini kontrol etmektir. CMOS belleğinin görev yapabilmesi için çok zayıf elektrik akımı yeterlidir ve bu akım anakartlar üzerinde yer alan saat pilleri tarafından karşılanır. Bu enerji ihtiyacı o kadar düşüktür ki bir pil herhangi bir sorun olmadığı sürece beş yıl bile yeterli olabilir. CMOS içerisinde BIOS tarafından saklanamayan bellek gecikme süreleri gibi bazı değişkenler yer alır. Bildiğiniz gibi bu değişkenlerin otomatik olarak algılanmasını seçebileceğiniz gibi kendimiz de manuel olarak girebiliriz. Yaptığımız değişikliklerin kaybolmamasını bu pil sağlar. Bazen kullanıcılar bilgisayarlarının saatinin ve tarihinin sürekli sıfırlandığından şikayetçi olur. Bu olayın sebebi anakart üzerindeki pilin bitmesi ya da bitmek üzere olmasıdır. Saat ve tarih bilgileri silinse de anakart bileşenleri ile ilgili pek çok diğer bilgi silinmez. Çünkü bu bilgiler CMOS altında değil BIOS yongasının esas belleğinde bulunmaktadır. BIOS altında yer alan bu esas belleğin değişimi ancak BIOS güncellemesi sırasında gerçekleşir. Örneğin kullanmış olduğunuz anakart, yapılan bir BIOS güncellemesi sonrasında en yeni işlemcileri tanır hale gelebilir. BIOS güncellemesinin son derece riskli olmasının altında yatan neden de budur. Güncelleme sırasında oluşabilecek elektrik kesintisi gibi bir sorun ya da başka bir anakarta ait olan güncelleme dosyasının yüklenmesi anakartı kullanılmaz hale getirebilir. Bunun sebebi BIOS içindeki ana belleğin hasar görmesidir. Böyle bir sorun oluştuğunda bilgisayar hiçbir şekilde açılmaz.

Post’ Un Çalışması 

İşlemci ihtiyaç duyduğu komutu ilk önce L1 cache hafızada arar. Eğer işlemcinin aradığı komut burada yoksa L2 cache hafızaya bakılır. Eğer burada da yoksa sırayla, RAM ve HDD üzerindeki sanal hafıza üzerinde arar. L1 cache hafıza bunlar içerisinde en hızlı olanıdır ve genellikle işlemcinin üzerine imal edilir. L2 cache hafıza ise L1 e göre daha yavaş olmasına rağmen gene de hızı çok yüksektir. Bir kısım işlemcilerde (Celeronların ilk nesillerinde olduğu gibi) L2 cache hafıza bulmayabilmektedir. Bu durumda L1 cache hafızaya sığmayan komutlar L2 olmadığı için direkt olarak daha yavaş olan RAM a yazılmakta ve işlemcinin performansı düşmektedir. L2 cache hafıza genelde işlemcinin yakınındaki yüksek hızlı hafıza çiplerinden oluşur.

Bios’Ta Yapılan Değişiklikler 

Bios menüsüne giriş yaptıktan sonra ayarlamaları yapabileceğimiz ana menü karşımıza gelmektedir
İşte tüm ayarlamalar bu menüler üzerinden yapılmaktadır. Menü şekilleri farklı bile olsa genellikle isim benzerliği olduğu için size bu resimdeki menüler ve alt menüleri hakkında biraz bilgi verelim;

» Main: Basit ayarlamalar ve bilgilerin bulunduğu menü. Alt menüleri aşağıdadır;
- System Time: Saat ayarını buradan yapabilirsiniz.
- System Date: Tarih ayarını buradan yapabilirsiniz.
- Primary Master: Birinci bölümün ilk sürücüsü
- Primary Slave: Birinci bölümün ikinci sürücüsü
- Keyboard Features: Klavye ayarları buradan yapılmaktadır.
- System Memory: Bios değiştirilemez hafıza büyüklüğü
- Extended Memory: Bios ek hafıza büyüklüğü

» Advanced: Gelişmiş bios ayarları bu bölümde yapılmaktadır.
- Internal Mouse: Dokunmatik mouse ayarı.
- LCD Panel View Expansion: LCD monitörler için geliştirilmiş görüntü özelliği.
- Silent Boot: Açılış özellikleri buradan belirlenir. Logo açılışı, yazılı açılış ve siyah ekran açılışı olarak 3 bölüme ayrılır.
- USB Operation Mode: Usb hızınızı buradan ayarlayınız. USB2.0 ve 1.1 olmak üzere iki seçenek mevcut. Yeni anakartların hepsi usb2.0 standardına göre yapılmaktadır.
- Remote Power On: Lan üzerinden bilgisayarı açmanızı sağlamak için.
- Legacy USB Support: Usb veri yolu desteği.



Bios Çeşitleri 

Award, Ami, ve Phoenix.


Post Ekranı






Cmos Setup


Standard Cmos Setup 


Bios Features Setup 


Chipset Features Setup 


Power Management Setup 


Pnp/Pcı Configuration 


 Integrated Peripherals 


 Boot Setup


Diğer Bios Seçenekleri 


Sesli Hata Mesajları

1- Sürekli Ses Güç kaynağı arızası 

2- Birçok kısa bip Anakart arızası 
3- 1 uzun Bellek tazelenmesinde hata 
4- 1 uzun 1 kısa Anakart veya BIOS çipi arızası 
5- 1 uzun 2 kısa Ekran kartı arızası (Genellikle eski kartlardaki DIP switch kaynaklıdır) 
6- 1 uzun 3 kısa Ekran kartı arızası 
7- 2 uzun 1 kısa Ekran kartı arızası (RAMDAC kaynaklı (?) ) 
8- 2 kısa Bellek parity (eşlik) hatası 
9- 3 kısa Belleğin ilk 64k’lık bölümünde hata 
10- 4 kısa Timer hatası 
11- 5 kısa İşlemci hatası 
12- 6 kısa Klavye işlemcisi hatası 
13- 7 kısa İşlemci hatası 
14- 8 kısa Ekran kartı belleğinde okuma/yazma hatası 
15- 9 kısa BIOS ROM hatası 
16- 10 kısa CMOS okuma/yazma hatası 
17- 11 kısa Tampon Bellek Hatası


 Yazılı Hata Mesajları

1. BIOS ROM checksum error - System halted (BIOS ROM kontrol hatası - Sistem durduruldu): BIOS yongasındaki bir hatayı gösterir. Çipte fiziksel hata veya BIOS yazılımında bozukluk olabilir. Sisteminizi yeni bir BIOS ile update (güncellemek) edin, sorun devam ediyorsa yeni bir BIOS yongası edinmeniz gerekir.

2. CMOS battery failed (CMOS pili hatası): BIOS piliniz bitmiş veya bitmek üzere demektir. Pilin türünü belirleyip en yakın saatçiden yenisini alabilirsiniz.

 
3. CMOS checksum error - Defaults loaded (CMOS kontrol hatası – Varsayılan ayarlar yüklendi):Herhangi bir nedenden dolayı BIOS ayarlarınızda bozukluk oluşmuştur. (muhtemelen bitmek üzere olan BIOS pili yüzünden). Varsayılan ayarlar yüklenerek sisteminizin zarar görmesi engellenmiştir.

 
4. Floppy disk(s) fail (Disket sürücü hatası): Sisteminize takılı bulunan disket sürücü(ler) ile BIOS’taki disket sürücü ayarları birbirini tutmuyor. Disket sürücünüzün bağlantılarını kontrol edin, BIOS’taki ayarlar yanlışsa düzeltin. Sorun devam ediyorsa disket sürücünüzde muhtemel bir fiziksel arıza var demektir.

5. Keyboard error or no keyboard present (Klavye hatası veya mevcut klavye yok): Belki de en çok karşılaşılan POST mesajıdır. Bu mesaj genellikle “Press F1 to continue. Devam etmek için F1 tuşuna basınız.” diye devam eder. Olmayan klavyenin F1 tuşuna basamayacağınızdan dolayı yeni bir klavye takarak işleme devam edebilirsiniz.

6. Memory test fail (Hafıza testi hatası): POST mesajlarının belki de en can sıkıcısı. BIOS’taki bellek ayarlarınızda olabilecek bir problemden kaynaklanabildiği gibi, bellek modüllerinizdeki kısmi (kısmi=belli bir bölümündeki) arıza nedeniyle de ortaya çıkabilir. Ayarlarınızdan eminseniz, başka bir bellek ile sisteminizi tekrar açmayı deneyin.

7. Hard Disk(s) Fail (Sabit disk hatası): Sisteminizde mevcut disk(ler)le BIOS’ta belirilmiş disk ayarları birbirini tutmuyor demektir. BIOS’tan disk ayarlarını otomatiğe getirin, master/slave ayarlarını kontrol edin. Sorun devam ediyorsa disk sürücünüzde fiziksel bir bozukluk kuvvetle muhtemeldir.

8. Disk boot failure, insert system disk and press enter (Disk başlatma başarısız, Sistem diskini yerleştirin ve “Enter” tuşuna basın): Sistem açılışı yapmak için işletim sistemini bulamıyor. İşletim sistemi silinmiş olabilir, hard disk (sabit disk) bağlantısında sorun olabilir, BIOS’tan hard disk tanımlanmamış olabilir, hard disk bozuk olabilir, hard diskinizin sistem dosyaları silinmiş olabilir.

9. Non system disk or disk error. Replace and press any key to continue (when ready) (Sistem disketi değil veya disk bozuk. Yeniden yerleştir ve devam etmek için (hazır olduğunda) herhangi bir tuşa bas.): Disket sürücüde bulunan sistem disketinin bozuk olduğu zaman veya disket sürücüde herhangi bir disket varken bilgisayar açıldığında bu hata mesajını verir. Böyle bir durumda disket sürücüde takılı olan disketi çıkartarak herhangi bir tuşa basıldığında bilgisayar, boot ayarlarında disket sürücüden sonraki aygıt üzerinden bilgisayarı açmaya çalışacaktır.

 
10. Primary/Secondary Master/Slave Failed (Hard disk tanıtım hatası): Daha önceden bilgisayara takılı olup daha sonra çıkarılan ve BIOS’tan kaldırılmayan hard diskler söz konusu olunca böyle yapar.

 
11. Cache Memory bad, or not enabled cache (Önbellek hatalı veya aktif değil): 
 
12. DMA Error (Direct Memory Access hatası): Doğrudan Erişimli Bellek devrelerinde sorun var. Anakartıdeğiştirmek gerekebilir.

13. Controller Failure, Harddisk Failure veya HDC Failure: HDC, Hard Disk Controller(Sabit disk kontrolcüsü) ifadesinin kısaltmasıdır. Bu hata mesajı normalde arızalı bir sabit disk anl"kötü söz filitrelendi" gelir. Ancak hata, arızalı bir sabit disk kontrolörü veya daha da kötüsü (ancak seyrek karşılaşılan bir durumdur) arızalı bir anakart anl"kötü söz filitrelendi" da gelebilir. Böyle bir durumda bilgisayarınızı tekrar kapatın ve açın. Eğer aynı hatamesajı bir kez daha ekrana geliyorsa, sorunun kaynağı biraz önce de söylendiği gibi kontrolör, sabit disk veya anakart olabilir

  Dosya Yönetim Sistemi

    1.FAT Dosya Yönetim Sistemi

FAT (File Allocation Table –Dosya Yerleşim Tablosu-) Nedir
?

Dosya yerleşim tablosu ( FAT ), bir diskte bulunan dosyalara ait bilgilerin kayıtlı olduğu alanları belirtmeye yarar. Bir başka deyişle FAT, bir diskin haritası gibidir.

FAT Nasıl Çalışır?

Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya yerleşim tablosu - adlı bir sistem kullanırlar.Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster", küme isimli parçalara ayrılır ve hangi dosyaların bu cluster parçalarından hangilerine yerleştiği, hangi cluster parçalarının boş, hangilerinin dolu olduğu gibi bilgiler FAT üzerine yazılır. İşletim sistemi de herhangi bir dosyaya erişim yapmak istediğinde dosyayı bulmak için FAT üzerine yazılan bu bilgilerden faydalanır.

FAT Çeşitleri (FAT16, FAT32, VFAT)

FAT 16: 

DOS, Windows 3.1 ve OS2 sürümü öncesi Windows 95 işletim sistemlerinin kullandığı dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi olduğundan dolayı bir takım eksikleri ve dezavantajları bulunmaktadır. Bunlardan ilki kök dizininin (root) sınırlandırılmış olmasıdır. FAT16 sisteminde açılıştaki primary bölüme ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü cluster içinde yer almazlar ve sayısı belli olan sıralı sektörlerde tutulurlar. Bu sayının belli olması kök dizine yapılacak eklentilerin belli bir sınırı olması sonucunu doğurur. Kısaca alt dizinleri istediğiniz kadar uzatabilmekle birlikte: Birincisi, FAT16 bölümlerdeki kök dizinde belli uzunlukta girişle
sınırlandırabilirsiniz. İkincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adıüstünde 16 bit olduğundan adreslenebilen maksimum cluster sayısı 65525’tir ve bu cluster’larin maksimum boyutu 32KB olabilir (aslında cluster sayısı 65536 olmalıdır ama bazıları özel amaçlar için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha büyük olamayacağı sonucuna götürür. Üçüncüsü, FAT16 elindeki bos sabit disk ya da partisyon alanını bir şekilde elindeki bütün cluster’lara dağıtmak zorundadır. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye başladıkça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya yahut dosya parçasını taşıyabilirler.

Sanal Dosya Yerleşim Tabloları(Virtual File Allocation Tables – VFAT) :

Windows 95 ve NT nin kullandığı dosya sistemi.Kısa bir süre sonra yerini FAT32 ye bırakmıştır.

FAT 32: 

Windows 95, OS2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafından tanınıp kullanılabilen ve FAT16’dan daha gelişmiş bir dosya sistemidir.
 İlk olarak FAT32’de herhangi bir kök dizin sınırlaması yoktur.
 İkinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanır. Bu sayede herhangi bir disk ya
da partisyon FAT32 altında 2 TerraByte (yaklaşık 2000 GB) uzunluğunda olabilir.
 Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarını ufak tutarak boşalan israfını
azaltır. FAT32 altında tek bir dosyanın erişebileceği maksimum boyut 4 GB ile sinirlidir.

2. NTFS Dosya Yönetim Sistemi

NTFS Nedir?


NTFS (New Technology File System –Yeni teknoloji dosya sistemi-); Windows NT ve devamı olan Windows 2000, XP tarafından desteklenen bir dosya sistemidir.

NTFS Nasıl Çalışır?

NTFS, dosya konumlarını FAT sistemindeki gibi bir ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table –Ana dosya tablosu-) dosyanın yerleştiği konumları ve diğer bilgileri her cluster’in içinde ayrıca saklayarak daha güvenilir bir yapı sunar. Ancak bu
arada oldukça geniş bir disk haritası oluşturur ve bu bilgiler önemli bir yer kapladığından dolayı400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS kullanılması önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows 2000 işletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasının gerektirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda daha çok disk güvenliği, stabilitesi ve performansıyla ilgili iyileştirmeler içerir ve özetle şu artı özelliklere sahiptir:

 Dosya konumlarıyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha güvenli bir dosya sistemi yapısı sunar.
 Cluster boyutu partisyon boyutuyla sinirli değildir ve 512 byte değerine kadar 23 ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyaların parçalanmasını azaltarak hem bos alanın verimli kullanılmasını, hem de özellikle yüksek kapasiteli sabit disklerde performans artışını beraberinde getirir.
 Yaklaşık 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyaları destekler.
 ACL (Access Control List, Erişim kontrol listesi) özelliği sayesinde sistem yöneticileri tarafından hangi kullanıcıların hangi dosyalara erişebileceği ile ilgili kısıtlamaların koyulabilmesini sağlar.
 Bütünleşik dosya sıkıştırma özellikleri içerir.
 Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynaklı dosya isimlerini destekler. Unicode, dosya isimlendirilmesi sırasında karakterlerin tanımlanması için ikilik sistemde kodlar kullanılmasını öngören bir standarttır. Bu standarda göre Unicode kullanılarak verilmiş olan dosya isimleri Unicode kullanabilen dosya sistemleri tarafından tam olarak nasıl hazırlanmışlarsa şekilde görünürler (örneğin Japonca
yahut Arapça gibi). NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyaları okuyabilirler (Windows NT FAT16’yi, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan Windows 95, 98 ve DOS gibi işletim sistemleri NTFS bölümlerini göremezler, dolayısıyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar. Bu nedenle sisteminizde örneğin FAT32 altına kurulmuşbir Windows 98 ve NTFS partisyona kurulmuş olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona kurulu olan Windows 98’e ait dosyaları görebildiği ve bu sürücüye bir isim verebildiği halde, Windows 98 NTFS altındaki Windows 2000 dosyalarını göremeyecek ve bu partisyonu bir disk gibi algılayamayacaktır. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir sürücü ismi vermez. 

Tek Kullanıcılı İşletim Sistemleri

Çok İşlemli İşletim Sistemi ( Multi Tasking ) : Aynı anda birden fazla işi yapabilmektedir. Örnek olarak Windows 95, OS/2, Windows NT, Linux verilebilir. ( Tek kullanıcılı )


Çok Kullanıcılı İşletim Sistemleri

Çok Programlı İşletim Sistemi ( Multi programing, multi user ) : Bu çok kullanıcılı sistemlerde geçerlidir. Örnek vermek gerekirse UNIX, XENIX v.s. ( Çok kullanıcılı )

Açık Kaynak İşletim Sistemleri

Açık kaynaklı yazılımlar, en küçüğünden cep telefonu, saat gibi gömülü sistemlerden, en büyüğünden süper bilgisayarlara, ev kullanıcılarından KOBİ'lere, kamu kurumlarından her türden okullara, tüm kurum ve bireylerin rahatça kullanabileceği, gereksinimlere göre basitleştirilebilen, sağlamlaştırılabilen, güçlendirilebilen yazılımlardır. Açık kaynak kod yazılımlar, her alanda çözümler sunarak, yazılım tekellerine karşı tüketiciye seçenekler sunmaktadır. AlmanyaİspanyaMeksikaBrezilyaÇinKoreHindistan gibi birçok ülke, kamu kurumlarında açık kaynak kodlu yazılımlarının kullanımını benimsemiş ve bilgi toplumu stratejilerin bir parçası yapmışlardır. Avrupa BirliğiUNESCODünya Bankası gibi kuruluşlar güvenlik ve tasarruf gibi gerekçelerle açık kaynak yazılımlarını önermektedir. Dünya üzerindeki hemen her ülke kendi gereksinimlerine göre açık kaynak kodlu bir Linux dağıtımı geliştirmiştir. Türkiye'deTÜBİTAK'ın girişimi ile bu yönde ULUDAĞ: Ulusal Dağıtım Projesi başlatılmış ve bir Linux dağıtımı olan Pardus Ulusal İşletim Sistemi hazırlanmıştır. Türkiye'de açık kaynak kod topluluğu 10 yılı aşkın bir süredir bulunmakta, TurkuazGelecek Linux, İstanbulx, Boreas, TurkixTruva Linux gibi dağıtımlar ve başka açık kaynak kodlu yazılımlar ve uygulamalar geliştirilmekte, açık kaynak şirketleri kurulmaktadır.
Açık kaynak kodlu yazılım toplulukları, şu görüşlerle açık kaynak ortamlarını desteklemektedir: "Açık kaynak kodlu yazılımlar tasarruf ve güvenliğin ötesinde de bir ülke ekonomisi için önemlidir. Açık kaynak ortamları, teknoloji üretebilecek gençleri yetiştirmenin etkin yollarından biridir. İthal hazır çözümler yerine, ülke insanına güvenmek, ona yatırım demektir. Açık kaynak, kendi okullarında gereksinimlerine göre uyarlanmış, güvenli, sağlam ve ucuz çözümler demektir. Açık kaynak yazılımlar, mütevazı donanımları etkin kullanabilmek demektir. Tüm üretim ve hizmet sektörlerinde bilişim maaliyeti gittikçe artmaktadır. Açık kaynak yazılımlar, en başta ruhsatlar nedeniyle bu maliyetleri düşürerek, yerli sanayici ve bilişimciye destek demektir, ülkenin rekabet yeteneği artırmak demektir. Açık kaynak yazılımları, kapalı kaynak kod yazılımlarla yetenek ve verimde yarışacak konumdadır. Açık kaynak yazılımların tam rekabet ortamında kapalı kaynak yazılımlarla yarışması gerekir. Temel bilişim eğitimin marka bağımlılığı yaratmayacak, kullanıcıyı tüm alternatif düzlem (platform) ve ürünlerde çalışabilme yeteneğini kazandıracak, ürünlere değil kavramlara ağırlık vermesi gerekir."
Açık kaynak yazılımları savunucularınca, bu tür yazılımların ülkelerin bilgi toplumu stratejisinde önemli rol oynaması gerektiği, ilgili tüm tarafların katkıları ile katılımcı bir süreçle bu stratejilerin belirlenmesi gerektiği, özellikle yönetici düzeyinde çalışanların açık kaynak yazılımları seçeneğini maliyet ve verimlilik açısından değerlendirmeleri gerektiği belirtilmektedir.
 
Ana Sayfa | Reklam Ver |İletişim
Copyright © 2013. Hayalim Bilisim - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalama yapılamaz!..